19 Kasım 2015 Perşembe

Oyuncaklar hakkında öğrenimlerim..:)

Mira'yla çok keyifli bir yaz geçirdik, tatile gidemeyip, bütün yazı İstanbul'da geçirmek durumunda kalsak da günde 2 defa parklarda oynadık, zıpladık, eğlendik; bol bol güneşlendik…Temiz hava bol gıda diycem ama sadece temiz hava desem kafi olacak..:)

Sitemizdeki çocuk nüfusu oldukça fazla, hemen hemen yaşları da aynı diyebiliriz, hepsi aynı saatte parkta olunca inanılmaz tatlı ve eğlenceli kareler ortaya çıktı.
Hepsi birbirinin oyuncağını alıp oynuyordu, kendinde olmayan oyuncak en değerli oyuncak bunu çok net gördüm. Oyuncak almanın bir sonu yok, zaten onların da oyuncağa doyma eğilimi yok. Yeni alınan bir oyuncağın tüketilmesi yaklaşık 15 dakika; o yüzden ara ara oyuncakları kaldırıp yeniymiş gibi vermekte fayda var. Haaa bir de yüzüne bakmadığı bir oyuncak başka bir arkadaşı tarafından ele geçirilmişse oyuncak bir anda değere biniyor.
Mira'ya "first laptop" aldık, bildiğimiz laptop gibi dizayn edilmiş, oldukça renkli kapağını açınca düğmelerine basıyorsun, hayvan sesleri, uçak, motor vb. farklı sesler çıkartıp ışklar saçıyor kendisi. Yazın Mira arkadaşlarının pusetlerinin ceplerine adeta bir hazine bulmuşcasına yaklaşıp oyuncaklarını aldığı için ben de nasılsa evde kullanmıyor bari diğer arkadaşları kullansın parkta kirlenirse de zaten evde talep görmüyor diye düşündüm. Ama o da ne, arkadaşlarının ilgisini çekip onlar oynadıkça, Mira sadece baktı fakaaaat eve geldiğimizde en değerli oyuncaklarından biri oldu. Ama oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşma konusunda şükür hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Oyuncak konusunda ilk öğrenimim bu oldu, istemediği oyuncak başka bir arkadaşı tarafından ilgi görüyorsa, Mira için o oyuncak önemli oluyor.

O kadar çok çocuk, o kadar çok oyuncak demek, evde oyuncağın aynısı da olsa o başka birininse o oyunca başkadır; evdeki değildir, ama aynısı…. Olmaz o oyuncak farklıdır..Sonunda bunu park ahalisi olarak kabullendik:) İkinci öğrenimin de bu oldu; oyuncağın aynısı arkadaşında varsa, o oyuncak farklıdır. O farkı biz göremiyoruz, sadece afacanlar görebiliyor ama:)

Mira' nın en sevdiği şeylerden biri de parkta arabalarla oynamak, bayılıyor; araba, tren, uçak…Hatta parkta bir teyze "aaaa çok ilginç erkek çocuğu gibi " dedi. İlginç mi?? Bence çok normal kız çocuk erkek çocuk oyuncakları diye sınır koymak da bana çok yanlış geliyor. Arabayla oynarken aldığı zevk başka, bebekle oynarken aldığı zevk başka. Hiç bir oyuncağı elinden almadım canı neyle oynamak istiyorsa onunla oynasın..Ayrıca çok iyi araba kullanan kadınlara "maşallah erkek gibi araba kullanıyorsun" denmesi de beni bir o kadar rahatsız ediyor. Neyse konu dağılmadan; oyuncakları bu şekilde sınıflandırmamak da fayda var diye düşünüyorum..




Yukarıda bahsettim, en iyi oyuncak arkadaşının oyuncağı diye…Biz bunu bu yaz dibine kadar yaşadık oradan biliyorum.. Mira, haziran doğumlu ve yazın çok rahat yürüyordu; parkta bir bebek arkadaşımız da vardı, o da yürütecini indiriyordu..Veeeee yürüteç araba şeklinde, Mira için çok dikkat çekici bir materyal bu ; gördüğü anda gözünü ayıramıyordu. Bir gün deneyimlemek istedi, sağolsun annesi Sinem de durumu farkedip kendisi teklif etti, tabiki Mira balıklama atladı..Veee 5 dakika yerinde duramayan prensesim 15-20 dakika yürüteçle takıldı. Hiç kullanmadığımız için daha da değişik geldi, Mira'mız farklı bir deneyim yaşadı,çok ama çok eğlendi..Yürüteçle en hızlı koşan çocuk olabilir:)
Uzun uzun videoları da var, izledikçe hala gülüyorum.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder